Dunk!

Procrastination denen bir olay var ya, hastasıyım. Gerçi az önce nasıl yazıldığını bilemediğim için wikipedia'dan baktım zaten bu olay hastalıkmış. Ders çalışmamak daha doğrusu çalışmadan önce kafana takılan işleri halletmek namına harcadığım eforu normalde sarf edebilen biri olsaydım eğer şimdi bambaşka bir adamdım. Önce odayı topladım, kalemleri falan kalemliğe koydum, bir kaç sinek falan gördüm onları sprey ile kovaladım. Sonra Enrico'nun kafesini temizledim.(Enrico oda arkadaşımdır ve dünyanın en sakin kanaryalarından biridir, kafa sikmez. Kanarya gibi kanarya, başka bir yazıda kendisinden uzunca bahsedeceğim) Neyse yetmedi, tırnaklarımı kestim, kitapları düzenledim. Öyle böyle ertelemiyorum ama bildiğin gibi değil. En son dedim ki kendime 3 aydır yazmayı planladığım bir dunk festivali yazısı yazacaktım, muhakkak onu yazmalıyım. Procrastination denen dalganın kendi içinde böyle bir kuralı var, eğer bir iş o an yapacağın işten daha kolay gözüyorsa, yani sayı ile anlatmak gerekirse; a işi 5x zorluktadır ve önemi daha yüksektir, b işi 2x zorluktadır ve neredeyse zerre önem teşkil etmemektediri kurala göre 5x'ten kaçabilmek için öncesinde b işi benzeri 5 tane iş ardarda yapabilirsin(5 tane 2x zorlukta iş, yine 2x zorluğa eşittir). Yani formüle dökecek olursak, esas işi yapmadan önce en az esas işin 2 katı değerde ıvır zıvır işler yapman gerekir*.
*kaynak popomun sol yanağı
Festival ile ilgili basit bir yazı olacak, hatta yazı bile değil, link sarfiyatı diyelim. Dunk! Güzide ülke Belçikanın Zottegem isimli hiç adı sanı duyulmamış, sakin ve güzel pub'lar barındıran bir kasabasında ceryan etmiş bir festival. İlk defa bu yıl babalar 3 günlük kamp festival formatına geçmişler, bundan önceki yıllar tek günlük bir kaç grubun çıktığı bir konser silsilesiymiş. Neyse adı sanı daha yeni yeni duyulan post-rock akımının en önemli festivallerinden biri. Bu tarzın en sağlam grupları bir şekil dahil olmuşlar. Güzel gruplar vardı, pek çoğu yarı profosyonel abiler ablalar, çıktılar çaldılar bize 3 gün keyifli bir müzik bayramı yaşattılar. Ufak detaylar vereyim de tam olsun, bira ve yiyecek içecek baya ucuzdu. Konserlerden sonra imzalı plaklar veya t-shirtler alıp, grup elemanları ile konuşmak zevkliydi, bu yıl kafabindünya oradaydı, vokali Türk Our Ceasing Voice de keza öyle. Kendileri ile keyifli muhabbetler, şampanya patlatmalar falan... Festivale gelen insanlar baya düzgündü, yaşlanmamı var bilmiyorum bende ama özenti gençlik görmemek mutlu etti. Hiç mevzu olmadı, hiç polis görmedim. Kapalı karanlık mekanda kompakt makinemle bi sürü fotoğraf çektim, marrak gibi çıktı hepsi tabii. Ama bura benim değil mi koyacağım fotoğrafları. Bi foto, bir şarkı. özetleyeceğim festivali. Çok da güzel olacak.



1.Gün


Fig.70: God is an Astronaut



Fig.71: Janius 




Fig.72: Maybeshewill

2.Gün

Fig.73: The Shaking Sensations

Fig.74: Kafabindünya
Fig.75: The Eye of Time
Fig.76: Kokomo
Fig.77: The Ascent of Everest

Fig.78: Caspian
Fig.79:Thot

3.Gün

 Fig.80:Uberkitsch
http://www.myspace.com/uberkitschmusic
Fig.81: Our Ceasing Voice


 Fig.82: Mary and Me
http://www.maryandme.be/Mary%26Me/home.html
Fig.83: Lis Er Stille
Fig.84: Her Name is Calla
 Fig.85: Cecillia::Eyes



 Fig.86: Arms and Sleepers




Fig.87: Ef

Bazı grupların fotoğrafları yok. O arada ben dışarıda çimlerde falan yatıyordum ama yine de ilgili bir müzik sever olarak büyük kısmında dinleyici olarak yerimi aldım. Dikkat edilmesi gereken gruplar var içlerinde, güzel performans çıkardılar pek çoğu. http://www.dunkfestival.be/ Sanki babamın organizasyonu arkadaş ne reklam yaptıysam. Not almıştım bişiler karalanacak hakkında diye işimi yaptım mutluyum. 

Ne uzun sürdü ya bitirmesi altı üstü resim koydum, şarkı yapıştırdım. Geç de oldu saat, yatayım da sabah erken kalkar öyle çalışırım. Vapurlar falan hep.

Comments