Bu seni mahveder!

Sabah akşamdan kalma bir baş ağrısı ile uyanınca (inceden ama) mutlu oluyorum. Muhtemelen alkolün neticesindedir diyorum. Böyle olduğu günler, öğle yemeğinde pilav ve tatlı almıyor onun yerine günün meyvesinden alıyorum. Elma oluyor mesela, gün içerisinde (hele suluysa) amerikan filmlerindeki new yorklular gibi(başka ülkelerin filmlerinde new yorklular gibi değil) ısırıyor, gözlerimi kısıyor ve geleceğe umutla bakıyorum.

Gittiğim yerlerdeki radyolar yaz müzikleri çalıyorlar. Temmuz ayında yatch'larda çalan tipten, daş kızlarla ve zengin kaslı erkeklerin şuursuzca oynadığı müzikler. Sahi müzikler ikiye ayrılabilir bence, oynanan müzikler ve uzaklara bakma isteği oluşturan müzikler... Yaz, ana akım müzikleri ve çok terlemem dışında sıkıntılı bir mevsim sayılmaz. Ana akım müziklerin yazın umarsızca sevişmeliyiz arka planı beni tedirgin ediyor onun dışında sıkıntı yok. Umarsızca sevişmeyin, yine sevişin ama artizleşmeyin sonrasında.

Ben hala bu yaşımda müzik dinleyip uzaklara bakıyorum, yolculuk ettiğim taşıtların camından, elin çocukları olaylardan olaylara...

İlkokul yıllarımın bir kısmını disleksi olduğum için hastanede geçirdim, benim gibi bir düzine daha oğlan ve kız çocukları vardı. En çok doktor ablanın gözlerimizi kapatıp bizi mutlu olduğumuz ve güvende olduğumuz hayali mekana yönlendirmesi hoşuma gidiyordu. O kadar güzel betimliyordu ki, o kadar güzel bir ses tonu vardı ki kendimden geçiyordum. Bazı kadınların sesleri öyledir, onlar hep bir şeyler anlatsın istersin. Bazı erkeklerin de öyledir de onlar bir şey anlatınca sinir olursun onlara, ben de öyle anlatsam ya dersin.

Bazı insanlar bir şeyler anlatarak dünyayı güzelleştirebilirler.
Bazı insanlar da dinleyerek.






Comments

Post a Comment

Söyleyeceğin her şey alehine delil olarak kullanılabilir.